KAYBETTİK…

Tamah pazarını mesken edindik,

Hep çok diye diye,azı kaybettik..!

Ne gözümüz doydu,nede gönlümüz,

Hep söz diye diye,özü kaybettik..!

Her şeyde Rahmanın cilvesi vardı,

Yaşlılık kış idi gençlik bahardı

Dünya dünya diye kalpler karardı

İbret ile bakan gözü kaybettik..!

Söz namustu,sözşerefti,söz şandı,

Söz verdik mi dağlar bile kanardı,

Kulaklar sırlarla oluk,oluk dolardı,

Ağızların kilidini kaybettik..!

Utanırdı,sıkılırdı özümüz,

Had bilirdi kelimemiz,sözümüz,

Başımız dik,hep yerdeydi gözümüz,

Edebi,adabı,arı kaybettik..!

Gülün sarısını morunu gördük,

En al olanını toprağa gömdük,

Marifetmiş gibi birde övündük,

En masum duygumuz aşkı kaybettik..!

SEN…

Sen,karabulutların çöktüğü yerde doğan güneşim,

Derdim sensin,gayemsensin,devam sen..!

Sen,yolun yarısı otuzbeş yaşım,

Yakarışım sen,temennimsen,dua’m sen..!

Sen en zirvelerime yağan karımsın,

Bülbül gibi figanımsın zarımsın,

Sen kara sevdam,yarenimsin,yarimsin,

Serabım sen,çölümsensin,Leylam sen..!

Sen,çetin yollarımda sadık yoldaşım,

Sen,zulme karşı dik duran başım,

Sen,gururkaynağım,sevinç göz yaşım,

Dua’msensin,hamd’ımsensin,şükrüm sen..!

BENZETTİM…

Yanılan gözüm mü.?Gönlüm mü.? bilmem..!

Elife benzettim vava benzettim.

Demek ki serapmış hep gördüklerim,

Yıldıza benzettim aya benzettim.

Ehli Muhabbete düşmedi gönlüm,

Hedefe,menzile varmadı sözüm,

Narı cehennemde kavruldu özüm,

Pınara benzettim,suya benzettim…!

Dert ortağı ettim garip halime,

Sultan ettim sultan gönül haneme,

Hanceri sapladı yangın sineme,

Yarene benzettim,yare benzettim…

GİBİYİM…

Sormayın doslarım nasılsın.?diye,

Kuyulara mahkum Yusuf gibiyim…!

Kapılarım kara,kara kilitli,

Mısır’a Sultan besleyen zindan gibiyim…!

Sürgün,vurgun ne ararsan hepsi var,

Her günüm iflasta her günüm zarar,

Yaş elli demeden oldum ihtiyar,

Sılayı özleyen gurbet gibiyim…!

Bir tarafım tipi boran yağmur kar,

Bir tarafım gazel dökmüş sonbahar,

Bağrımda beslemiş bunca riyakar,

Toprağı sızlayan vatan gibiyim…!

Sesiz Sesizcığlıklarla haykırır içim,

Hem dostluğa hem vefaya çokmu çok açım,

Her güleni dost sandım ağardı sacım,

Keşke,keşke haykıran isyan gibiyim..!

Tabutluklar,işkenceler,Sürgünler,

Tarih yazdı Türkiyede o günler,

Ensemizde tabancalar,süngüler,

Sisteme şah çeken Türkeş gibiyim….!

Keş dağında ağır bedel ödeyen,

Can pahası hak yolundan dönmeyen,

Halen daha gönüllerde ölmeyen,

Şehit lider Muhsin başkan gibiyim..!

La ilahe illa entesubanekeinni kuntu minezzalimin,

Ben nefsime zulum ettim Ya Rabbim,

Aşikardır,ayandır sana kalbi lisanım,

Yunusun karnında,yunus gibiyim..

MUSTAFAM…

Ah yiğidim ,ah civanım.!Mustafam.

Kalemini kıranların eli kırılsın.

Sen ki Muhammed-i  bir davanın neferi,

Tebbet de; Ebu leheplerin eli kırılsın.

Bu çağda ne gezer böyle tağutlar,

Demmekki ölmemiş helvadan putlar,

Mahşeri var bu işin bitmez umutlar,

Ebü cehillerin eli kırılsın.

Allah de Mustafam Hu de Allah de,

HasbunAllah de yine Allah de,

Evrendende büyük Allah’ım var de,

Sahte kenanların boynu kırılsın.

VAZGEÇTİM…

Ne Bülbülün sesi.! Ne Gülün yası.!

Sedadan vazgeçtim yastan vazgeçtim.!

Karmı yağmış güvendiğim dağlara.?

Bahardan vazgeçtim yazdan vazgeçtim..!

Lokman olan dermanını gizledi,

Ben yandınkça o yangını közledi,

Yürek parçalandı içim sızladı,

Şifa zannettiğim baldan vazgeçtim…!

Vazgeçtim mihnet ile gelen Dua’dan,

Vazgeçtim güneşten,geçtim ziyadan,

Vazgeçtim küllenmeyen yardan,

Zümrüt Anka oldum külden vazgeçtim…!

NEREDE KALMIŞTIK…

Uzun bir geceden geriye kalan,

Kısa bir kelime;Nerde kalmıştık.?

Hayal meyal biraz aklımda kalan,

Sevinçleri unutup derde dalmıştık…!

Dalmıştık kedere dalmıştık gama,

Her yanı gizemli her yan muamma,

Bir korkak misali kaçamadık amma,

Kılıçları çekip cenge dalmıştık…!

Bir sıgara dumanı bir çay buğusu,

Bir de eşlik etti bir gül kokusu

Ne kaldıysa geri kurdular pusu,

Alev ateş yanıp deme dalmıştık…!

SAHTE…

Kavgalar sahte oldu döğüşler sahte,

Düşmanlıklar sahte dostluklar sahte,

Düşler sahte oldu rüyalar sahte,

Aşklar sahte oldu dostlar sevdalar sahte…!

İnsanlığın artık kimyası sahte,

Gönüllerin düşü gayesi sahte,

İffetin edebin mayası sahte,

Edebin vakarın tarifi sahte…!

Müminin secdesi kıblesi sahte,

Yönünü gösteren ibresi sahte,

Yazarın noktası,virgülü imlası sahte,

Adamlığın artık ölcüsü sahte…!

YAZAYIM

Kalem namertlik etme yazayım ehvalimi,

Namerdi boşverde merdi yazayım…!

Kelam ehli bilir ancak bu garip hali,

Dermanı boş verde derdi yazayım…!

Yazayım hayali yazayım düşü,

Yazayım baharı yazayım kışı,

Yazayım bu hain zalim gidişi,

Ayağı boş verde başı yazayım…!

Yazayım sahrayı yazayım çölü,

Yazayım deryayı yazayım gölü,

Yazayım içine düştüğüm hali,

Çınarı boş verde dalı yazayım…!

SU SESLİM…

Gökten yağmur değil hasretin yağar,

Sensiz her şey eksik.! Neden Su seslim.?

 Yağmur yağsa bile sensizlik kokar,

 Toprak su kokusu yok.! Neden Su seslim ?

Güneş bak hükmünü yitirdi  yine,

Doğada ne varsa döndü tersine,

Güller solgun renkler fuludur niye,

Yıldızlar yerinde yok.! Neden Su seslim.?

Artık ne Erzincan’da yeşil ovalar

Nede Erzurum’da dumanlı dağlar,

Nede elleri koynunda bir güzel ağlar,

Gözlerde de yaş yok.! Neden Su seslim.?