Riyakar insanlar sardı her yanı,
Abdestsiz beklenir sabah ezanı,
Herkes olmuş çıkarının ozanı,
Saz çalıyor ama sözde mana yok..
Ateş çemberinden geçerler her dem,
Namert köprüsünden geçmez bizim reisler…!
İp olur iğneden geçerler amma,
Yılan olup döşe düşmez bizim reisler…!
Türk İslam sevdası tek sevdaları,
Türkü Cihana hakim kılmak tek kavgaları,
Bilirim ki Nizam-ı Alem dir tek davaları,
Serden geçer yardan geçmez bizim reisler…!
Vatandan gayrısını gözleri görmez,
Secde haricinde başlar eğilmez,
Muhsin-i Rahleden geçtiler bir kez,
Namert pazarından geçmez bizim reisler…!
Parmakla gösterilen imanları var,
Sade Yüce yaradandan gümanları var,
Ne genç yaşlarında gemi, ne de dümenleri var,
Puştun kayığına binmez bizim reisler…!
Yarın mahşer günü divan kurulsa,
Tövbe haşa defterleri sol ellere verilse,
”Neyse size torpil yaptık geçin” denilse,
Bedelsiz sırattan geçmez bizim reisler…!
Yazmaya kalkarsam neler var neler,
Gündüzler kısacık yetmez geceler,
Kelimeler kifayetsiz, acz içinde cümleller,
Kitap lazım kitap, bir şiirle anlatılmaz bizim reisler…!
Can evimde coşan hoyrat kasırga,
Sol yanımda efkarıma dokunma.!
Bırak alevlensin gönül coğrafyam,
Gizli gizli eyvahıma dokunma.!
Deli poyraz gibi esme başımda benim,
Kederim de benim, derdim de benim,
Gündüzüm de benim, gecem de benim,
Deli gibi uyandığım sabahıma dokunma.!
Derdi deva ettim yarama benim,
Zahmet edip bakma çareme benim,
Çaren senin olsun, derdim de benim,
Hoyrat hoyrat esip efkarıma dokunma.!
Kor ateş üzerinde ayakabısız,
Yine bana yanlız yürümek düştü.!
Yaprak dökmüş çınar gibi, dalsız budaksız,
Yeniden yeşile bürünmek düştü.!
Gölge etmek gerek düşküne dara,
Bu sevda ki; ben de kapanmaz yara,
Kara sevda ne ki.? daha da kara,
Bu sefer payıma kutlu bir sefer düştü.!
İnandığım yolda mertçe yürürüm,
Yiğitçe yürürüm, Türkçe yürürüm,
Yavaş yavaş olmaz sertçe yürürüm,
Bakarsın hisseme bir zafer düştü.!