USANDIM

Maskeli baloya benzedi hayat,

Kırmızı,eflatun yüzden Usandım.!

Söylenenler yaşantıyla tam tezat,

Hilekar,riyakar sözden Usandım.!


Bakar görmez siyah ile beyazı,

Ne baş kaldırı bilir ne itirazı,

Önüne ne koysan oluyor razı,

Nefsinden öteyi görmeyen gözden usandım…!


Hormonlanmış sağı solu dalağı,

Ne üç dokuzu bilir nede talağı,

Ona kutsal olan sade yalağı,

Kendini kaybetmiş özden usandım…!

YAKTINIZ

İnancım kalmadı artık kimseye,

Umut yeşerttiğim bağı yaktınız.!

Takatım kalmadı artık gülmeye,

Sevgi taşıdığım dağı yaktınız..!

Hoş görü topladım,dereden,düzden,

Bir gün ayrılmadım verdiğim sözden,

Hep samimi oldum,işte bu yüzden,

Gönül coğrafyam daki altın köşkü yaktınız..!

Sadakatti ilmek ilmek işledim,

İhaneti Bozkurt gibi dişledim,

Hep iyiyi,hep güzeli düşledim,

En riyasız,en çıkarsız düşü yaktınız..!

GÜVERCİNLER ÜLKESİ

Güvercinler ülkesinde; hasret kokar köz’de çaylar.

Duman kokusumu? Ne münasebet..! Her bardağı özlem..! Her damlası hasret..! Kokar buralarda..

Deniz yoktur buralarda; lâkin,dalga vurur,deniz kokar..!

Gül yetişmez çoraktır bu topraklar; Çiçek kokar,çimen kokar,gül kokar.

Çünkü; Özlenen burnunda tüter. Özlenen her neyse,her kimse o kokar..

DÖNER

Yolunda,uğrunda hep adım adım,

Gider nefes nefes,can; Gül’e döner..!

Şehadet belgesi verilen yerde,

Akar oluk oluk,kan; Gül’e döner..!

Gün batımına,gündüzdür namzet,

Kızıl şafaklarda atan,tan; Gül’e döner..!

Senin gölgen sarmalasa alemi,

Dünya denen viran,han; Gül’e döner..!

Prangalar durduramaz asi ruhumu,

Bir tek dokunuşta asi,ben; Gül’e döner..!

BİZ

Kırk derler hep kırk kişiden azdık biz,
Demir dağları eriten ilay-ı bir közdük biz,
Hak hakikat uğruna baş kaldıran sözdük biz,
Onlar hep kabuk oldu Aleme Nizam veren öz içinde özdük biz.!

KITMIRA RAHMET

Asrı saadette yaşamıyoruz dostlar…!

Yürek dokuşturduğun mahlukatı iyi seçmelisin,

Bazen Kıtmır bile olamayan namertler çıkar karşına,

Kıtmırı bir daha özlemle yad edersin,

Ondaki vefayı,ondaki sadakati,ondaki teslimiyeti arar durursun.!

Mukayese etmeye bile imtina edersin yirbirinci yüz yılın evrim geçirmişleriyle.!

Ne sözün bir hükmü kalır nede ikrarın,

Sahtekar gülüşlerin cınlamsı kalır kulaklarında,

Birde Kıtmıra Rahmet dilemek dudaklarında.