Sevgiliye koşarken Araf’ta kaldım,
Paramparça olup, her bir tarafta kaldım,
Namertler semtinde tek günüm yoktur,
Mert denen beldede bir ömür kaldım.
Kategori: Şiirlerim
BU SON UYARIDIR,UYANIN ARTIK…!
Satılmadık ne kaldı ki güzel ülkemde,
Bu son uyarıdır,uyanın artık…!
Amca, dayı, kavim kardeş, valide,
Bu son uyarıdır, uyanın artık…!
Bak, sermaye yavaş yavaş kaçıyor,
Burada kapatıp Man’da açıyor,
Bizi kandırıyor bir kaç kalemşör,
Bu son uyarıdır, uyanın artık…!
Fetö ile mücadele düzmeceden ibaret,
Siyasi ayağı bilmeceden ibaret,
Yapılanlar gülmecenden ibaret,
Bu son uyarıdır, uyanın artık…!
Bunlar bir proje, tıkır tıkır işliyor,
Halk soğana muhtaç, bunlar kalantor,
Yandaşlar, ya bakan, yada senatör,
Bu son uyarıdır, uyanın artık…!
Şekerin tadını bunlar bozdular,
Tank palete hemen satlık yazdılar,
Milli gibi her bir yanda gezdiler,
Bu son uyarıdır, uyanın artık…!
Bir de bekâ çıkardılar buzluktan,
Halk’ta tuzu avuçladı tuzluktan,
Tuzlukta yetmedi sırtlandılar bir bardan,
Bu son uyarıdır, uyanın artık…!
Şiir ile uyardım, acziane ders alın,
İster doğru alın, ister ters alın,
İster biraz tefekkür, ister biraz kurs alın,
Bu son uyarıdır, uyanın artık…!
ÇIKTIK ÇIKALI…!
Ne olduysa bize,bizdendir elbet,
Biz, biz olmaktan çıktık çıkalı,
Bu günümüz dünden berbat mı.? Berbat!
Rotadan,çizgiden çıktık çıkalı…
Yan yana dururdu sevinçlerimiz,
Kederi de omuzlardık hepimiz,
Nere de o engin şahsiyetimiz.?
Manzumu unuttuk,yükseklere çıktık çıkalı…
Savrulduk,devrildik meçhul bir yere,
Yanlışa, yanlış diyemedik bir kere,
Her ne yaptıysak,yaptık ezbere,
Şuurlu TÜRK‘lükten çıktık çıkalı…
Yıllar var ki yerden kalkmaz sırtımız,
Hep eksiye gittik yoktur artımız,
Hani; Nesli Asımdık, nerede bizim farkımız.?
Kayboldu farkımız milli çizgiden çıktık çıkalı…
Töreyi tuttuk ta çağa bağladık,
Dik duruşu tutup, yağa bağladık,
Davamızı bir alçağa bağladık,
Kıl örme çadırdan çıktık çıkalı…
GÖNÜLLERİN ARTIK DÜŞLERİ KİRLİ
Güvenme küçüğüm bu kahpe çağa,
Gönüllerin artık düşleri kirli…!
Uykudan uyanıp bir kalk ayağa,
Gör bak medeniyet denen şeyin dişleri kirli…!
Kirlenmiş rüyalar,kirlenmiş düşler,
Kirlenmiş helalden hayal edişler,
Kirlenmiş yenişler,keskin yokuşlar,
Bu çağın gittiği yolun çamurunun, hamuru kirli…!
Kirlenmeyen ne kadı ki de hele,
Kalmadı zannımca bitti herhalde,
İstersen vc de ister hela de,
Kar beyaz yağsa da, kışları kirli…!
26-11-2014 Hüseyin Karaca
UZUN BİR GECEDEN GERİYE KALAN.
Uzun bir geceden geriye kalan,
Kısa bir kelime;Nerde kalmıştık.?
Hayal meyal biraz aklımda kalan,
Sevinçleri unutup derde dalmıştık…!
O, soğuk gecenin dibine düştük,
El ele tutuşup yaza dönüştük,
Mutluluk karaborsa idi, derdi bölüştük,
Sırım sıklam olup terde kalmıştık.
Dalmıştık kedere dalmıştık gama,
Her yanı gizemli her yan muamma,
Bir korkak misali kaçardık amma,
Kılıçları çekip cenge kalmıştık…!
27-02-2014
Düş kırıkları…
Üzerime çöken alçak yorgunluk,
Sinemde birikmiş düş kırığından.
Hayata,yaşama bunca dargınlık,
Baş tacı ettiğim, baş kırığından.
Siper ettim canımı canan yoluna,
Eyvallah etmedim Allah kuluna,
Sevdama sarıldım çılgıncasına,
Yürekteki yangın, döş kırığından.
Dün koştuğum yollar yormadı beni.
Düşmanın hilesi germedi beni,
Elmas dediniz elmas, sarmadı beni,
Ayağımda ki kesik, cam kırığından.
Hüseyin Karaca 3 Nisan 2019
MEFTUNUM
Sizin diyarlardan kıvrılıp giden,
Etrafı çimen çiçek, yola meftunum.
Genzimi sızlatıp perişan eden,
Buram buram gül kokan, kula meftunum.
Sanki o diyarda miski amber var,
Eli kolu bağlı,ruhu özgür kamber var,
Gönlümü çevreleyen, gülden çember var,
Dikeni can yaksa da, gonca güle meftunum.
Bak karlar eridi mevsim-i bahar,
Pınarlar şırıldar,dereler çağlar,
Gazelden çiçeğe dönüşür bağlar,
Bense, kar altından çıkan kardelene meftunum.
Ne gece hasrettir güneşe böyle,
Ne de su hasret kalmıştır ateşe böyle,
Dünya görmemiştir temaşa böyle,
Nasıl anlatılır Kİ.? İşte böyle meftunum.
04-Nisan-20019 Hüseyin KARACA
Zıkkım nedir?
Yılan gibi sinsi ve de gizlice,
Memleketin memesinden sağılan sütüdür zıkkım.!
Tilki gibi kurnaz bir de gizlice,
Kümesten kaçırılan tavuk etidir zıkkım..!
Asgari ücretlinin, emeklinin, işçinin,
İş verenin,emekçinin, çiftçinin,
Anasının karnındaki o, günahsız ceninin,
Geleceğini çalmaktır zıkkım.!
Esnafın, tüccarın alın terini,
Vatan sevenlerin vergilerini,
Devletin yüz yıllık tüm gelirini,
Eşe dosta peşkeş çekmektir zıkkım..!
Anlamadım vallahi zıkkım yiyenlere dil yutmak niye.?
Susup tenhalarında yutkunmak niye.?
Yüze gelince paşam,arkadan arkaya kin kusmak niye.?
Özü başka, sözü başka olmaktır zıkkım…!
26-10-2018 Hüseyin KARACA
KARDELENİM…!
- Yolun açık olsun git güle,güle,
- En soylu dağlarda aç Kardelenim..!
- Cemre gibi düş buz dağlarına,
- Isız vadilerden kaç Kardelenim…!
- Müjde ver baharda açacak Gülden,
- Haber ver ehvalden,haber ver halden,
- Konuş susma artık.! Eshar-ı dilden,
- Alem-i Ervah’ta sır Kardelenim…!
- Ne gam,ne tasa gelmesin sana,
- Cennet ecir olsun fani dünyana,
- Hiç bir diken ile gelme Yan yana,
- Sardığın dağları sor Kardelenim…!
- Kardelenim,masumiyetin simgesi,
- Baharın kara kışa düşen gölgesi,
- İsmi şiirimsi,cismi resimsi,
- Tabiat anaya can Kardelenim…!
- Doyumsuz güzelliğin dillere destan,
- Ovada kartpostal, dağda gülistan,
- Gel zarafetin kitabını yazalım baştan,
- Her satıra bahar gibi düş Kardelenim…!
- Kardelenim benim,soylu çiçeğim,
- Karanlık dünyamda,nurlu gerçeğim,
- Uğursuzluklarıma uğur getiren uğur böceğim,
- Çiçekler içerisinde baş Kardelenim…!
Hercai değilim bir tek sen varsın,
Hayatımda en muhteşem kararsın,
Kar düşünce dağlarıma, her yanımı saransın,
Cansız bedenime can Kardelenim.
22 nisan 2014