Erzurum’da Kıtlama Çay ve Dadaş Kültürü
Erzurum’da çay, sadece bir içecek değil, kadim bir Dadaş kültürüdür. O, “Kıtlama”, yani “ısırma” ritüeliyle başlar. Çayın kendisi değil, elbette ki o meşhur kesme şeker ısırılır.
Erzurum’da çaya şeker katılmaz. Fabrikadan gelen kalıp şekerler, özel bir keserle özenle küçük parçalara ayrılır. Bu parçalar, şeker taslarına konulur ve çay ile birlikte servis edilir.
Bizim buralarda, çaya kaşık sokulmaz. Zira inanılır ki, kaşık çayın namusunu lekeliyor!
Çay içicilerine biz “Keyifçi” deriz. Keyifçiler, ağızlarına attıkları o tek bir minik şeker parçasıyla neredeyse iki bardak çayı keyifle yudumlayabilirler.
Erzurum’un çay tutkusu başkadır:
Erzurum’da çay muhabbettir, çay sohbettir, çay hürmettir, çay sevgidir, çay huzurdur, çay sükûnettir, çay nezakettir…
Velhasıl, çay Erzurum’da yaşamsal sıvıdır. Hakiki bir Dadaş, ortalama günlük 40 bardak çay içebilir… Hatta o kırkı bile geçebilir!
Ne güzel söylemiş o eski söz: “Gönül ne çay ister, ne kahve hane, gönül muhabbet ister, kahve de çay da bahane.”
Evet, çay bahanesiyle ne muhabbetler filizlenir; sobası nar kesilmiş Erzurum kahvehanelerinde…
Erzurum’da çay ısmarlayan da mutlu olur, o sıcak çayı yudumlayan da.
Neyse, sobaların yanmasına az kaldı. Söyleyeceklerimizi kıtlama çay eşliğinde, bir soba başı sohbetine saklayalım…
Çaylakalın…