Ölüm yokmuş gibi zalim olmayın,
Zincirli kuyuya hele bi bakın..
Sıra size gelmez sakın sanmayın,
Karaca ahmet’e hele bi bakın…
Kimler kimler yarım kaldı hınçları,
Yüzleri binleri bilmem kaçları,
Ne inci dişleri kaldı ne de sırma saçları,
Ölümü hatırlatan aynaya hele bi bakın..
Harun da, Karun da aynı yere düştüler,
Sultanlar, krallar birer birer göçtüler,
Burda ne etkiyse orda onu biçtiler,
Tenleriden başka ne götürdüler hele bi bakın..
Firavunda ölüm bana yok sandı,
Oysa ki oda bizim gibi insandı,
Kızıl deniz yarılınca anladı,
Adematten başka ne götürdü bi bakın…
Bir de Nemrut vardı İbrahim’e musallat,
Bir zaman zülum ile kurdu sarılmaz bir saltanat,
Tacını tahtını yıktı sivri sinek denen hayvanat,
Acı acı cığlığlıdan gayri ne götürdü bi bakın…
Az kalsın unutuyordum zindanların sultanı Yusuf’u,
İftira, entrika, kuyular yıkamadı ki onu,
Muhteşem finalle taçlandır dı sonunu,
İsmi gönüller de naaşından başka ne götürdü bi bakın…
Süleyman’da bin yıl yaşadı derler,
Emrine amade idi periler cinler,
Haksız aslandan hak alırdı haklı fareler,
İki arşın bezden gayrı ne götürdü bi bakın…
Dedesinden miras kalan kinini,
Al kanlara reva gördü Hüseyn-i,
Tarih vicdan tedavülden kaldırdılar ismini,
Yezid diye anılmaktan başka ne götürdü bi bakın…
05 Kasım 2022 Hüseyin Karaca