DİL-DÂR

————DİL-DÂR————–

Öyle bir gülüşü var tabiat nasiplenir,
Kurumuş topraklara diriliş serper Dil-dâr.
Sahipsiz duyguları çıkarsız sahiplenir,
Yaralı yürekleri anlından öper Dil-dâr.

Şimdi çok uzaklarda parlayan yıldız gibi,
Asırlık bir mobilyayı süsleyen yaldız gibi,
Çölde vahaya giden gizemli bir iz gibi,
Baş ucuna pınarı anında diker Dil-dâr.

Merhameti şefkati sarar sarmalar canı,
Ne mekanı bekler ne de ayrı zamanı,
Her cümlenin başında zikrederek Rahman’ı,
Seher vakti uyanıp göz yaşı döker Dil-dâr.

21 Şubat 2021 Hüseyin KARACA

GÜLDÜK İŞTE

Güldük işte…

Ne bileyim, belki yanlışlıktan, belki kalabalıklar içerisinde yanlızlıktan, güldük işte…

Belkide acıların gözlerimize vermiş olduğu yanlış komutlardan, ağlanacak bunca şey varken ağlanacak halimize, güldük işte…

Hani en can sıkıcı anlarda güleriz ya; kahrımızdan, belkide öyle bir cenderede, güldük işte…

Belkide o an gözlerimize cigara dumanı kaçmamıştı, ekmek arası kuru soğan çekmemişti canımız, güldük işte…

Belkide gülümsedik bütün olumsuzluklara, düşman çatlatırcasına, içimiz kan ağlarcasına, güldük işte….

Belkide biz hep güldük, siz hep dikenlerimizi gördünüz. Belkide bakıp göremeyen halinize, güldük işte…

12-02-2022 Hüseyin KARACA